29 Ocak 2014 Çarşamba

KARS Tarihî Rus evleri

Tarihî Rus evleri


Rus mimarisinden bir örnek. Eski belediye sarayı
Kars, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından 40 sene boyunca Rus egemenliği altında kalmıştır. Ruslar bu yıllar içerisinde şehir merkezinde yeni imar çalışmaları başlatmışlardır. Kars'ta bulunan Kars Çayı'nın batısındaki yerleşim yerlerini terkederek bugünkü Yusufpaşa, Ortakapı ve Cumhuriyet Mahalleleri'ne yerleşmeye başlamışlardır. 1890 yılında Hollandalı mühendisleri getirten Ruslar yeni şehir planında birbirini dik kesen ızgara planlı geniş caddeler yapmışlardır. Ancak yıllar içerisinde gelişme gösteren kentin büyümesiyle yapılan yeni caddelerde bu hususa dikkat edilmemiştir. Bu geniş caddelerin üzerine kırk yıl içerisinde Baltık mimari tarzında düzgün kesme bazalt taşından tek-iki ve üç katlı binalar yapılmıştır.
Bu tarihi binaların giriş cephelerinde sütunlar, bordür kabartma taşlarla süslenmiştir. Bu binaların içinde uzun koridorlar etrafında iç içe açılan oda ve salonlar bulunmaktadır. Yine iç mekanda şömine biçiminde peç adı verilen ısıtma sistemleri vardır. Bu binaların duvarlarının içine monte edilen borularla binaların tamamı ısıtılmaktadır. Bugün bu binaların 101 adeti tescil edilerek koruma altına alınmış ve büyük bir kısmı kişisel mülkiyete konut olarak bırakılmıştır.[71]

EMRAH BAĞCI

KARS'ta sanat

Sanat

Halı dokumacılığı

Kars'ta hayvancılığın önemli bir yer tutması halıcılığında gelişmesine katkı sağlamıştır. Burada halı, kilim ve keçe dokumacılığı yapılır. Büyük bir çoğunluğu Kirman ipi ile yapılan halılarda motif olarak geometrik ve bitkili desenler kullanılır. Halıların bordürleri yani kenar işlemeleri yöredeki çok kültürlülüklerden etkilenerek değişik motiflere sahiptir[52].

Edebiyat

Kars, bugün dünyada birçok okurun, Nobel edebiyat ödüllü yazar Orhan Pamuk'un Kar adlı romanıyla tanıdıkları ve belki de ismini ilk kez duydukları bir şehirdir.

Sinema ve tiyatro

Kars'ta sadece Şehir Sineması adıyla hizmet veren tek bir sinema mevcuttur. Burada haftada bir veya iki film gösterime girmektedir. Günde dört matine ile hizmet veren bu 300 kişilik salon aynı zamanda Kars´ta henüz yeni olan ama çok sevilen Avrupa Filmleri Festivali-Gezici Festival [53] ve Uluslararası Altın Kaz Film Festivali'ne [54] ev sahipliği yapmaktadır. Bu festivallere ünlü sinema sanatçıları da gelmektedirler[55]. Tiyatro gösterileri ise Kars Şehir Tiyatrosu ve Kars Sanat Merkezi'nde yapılmaktadır.

Heykeller

Kars, Türkiye'de en çok heykele sahip şehirdir[56]. Kentte özellikle 90'lı yılların sonlarından bu yana heykel yapımına büyük önem verilmektedir. Şehirdeki işlek caddelerde ve yol kenarlarında, tüm meydan ve parklarda heykeller bulunmaktadır. Ne yazık ki bu heykellerin bir kısmı vandalizme uğramaktadır[57].
Kars'ta bulunan heykellerden bazıları
  • Leyla ile Mecnun heykeli
  • Dört mevsim kadın heykeli
  • Meyve toplayan kadın heykeli[58]
Türkiye'nin en büyük heykelinin inşası yine bu şehirdeydi. Yapımına 2006 yılında başlanan İnsanlık Anıtı, Kars Kalesi'nin simetriğine, heykeltraş Mehmet Aksoy tarafından yapıldı. Bu heykelin amacı tüm Dünya'da barış ve hümanizme katkıda bulunmaktı. Heykel, 2000 m²lik bir alanda 35 metre genişliğe ve 30 metre yüksekliğe sahip olup Ermenistan'dan da görülecek biçimde tasarlandı.[59][60] [61]. Mehmet Aksoy, heykeli 1 Eylül 2008 gününde kutlanan Dünya Barış Günü'ne yetiştirmeye çalışmışsa bile [62], heykelin açılışı 4-6 Ekim 2008'de yapılan Kafkas Kültürleri Festivali'ne ertelendi[63]. Fakat İnsanlık Anıtı yapılmasına rağmen, Ermenistan'a jest olarak gören muhafazakar kesimler şikayetler üzerine MHP'li belediye üyeleri tarafından veto yedi[64][65]. Heykelin açılışı buna rağmen yapıldı.
2011 yılı başlarında Kars'ı ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu heykeli ucube diye nitelendirdi ve "Hasan Harakani'nin türbesinin yanına bir ucube koymuşlar, garip bir şey dikmişler. Oradaki tüm vakıf eserlerinin, o sanatkârane eserlerin olduğu yerde böyle bir şey olması düşünülemez. Konuyla ilgili olarak belediye başkanımız görevini süratle yerine getirecektir. Bunu süratle bekliyoruz. İnşallah ilk gelişimizde bunu da göreceğiz. O bölgeyi de gayet güzel bir park haline belediye getirecektir" dedi[66]. Bunun üzerine Kars Belediyesi ve Erzurum ve Diyarbakır Rolöve ve Anıtlar Kurulları'ndan yıkım kararı çıktı[67].



EMRAH BAĞCI

KARS gelenekleri

Gelenekler

Halk oyunları

Kars'ta halk oyunları başta davul-zurna olmak üzere saz, balaban, tar, tulum, tütek, garmon, akordeon ve klarnet eşliğinde oynanır. Bu çeşitlilik yöredeki çeşitli etnik yapıların çok olmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin Azeriler, barlarında akordeonla eğlenirken, Kürtler halay çekerken davul zurna ile oynarlar. Kars'ta yüzün üzerinde oyun sergilenir. En yaygın olan halk oyunları alaca barı, sarhoş barı (hızlı), üç ayak, çepki (hızlı ve estetik) ve bagidir. Bu oyunlarda küçük parmaklar birbirine takıla­rak el ele tutuşulur. Oyunun gerekleri­ne göre eller omuzlara konabilir, kollar gerilebilir, kol kola girilebilir. Bu oyunlardan en dikkat çekici olanı ise Kafkas danslarıdır. Bu dansları yapanlar Kafkasya yöresine uygun kıyafetler giyerler. Halay ve dansın yanı sıra Azeri Oyunları diye bilinen oldukça hareketli bir türde yörede birçok insan tarafından ilgiyle oynanır. Kars'ta okuyan ilk ve ortaöğretim öğrencileri bölgesel ve yurt geneli yarışmalara katılarak burayı temsil etmektedirler[49].

Aşıklar geleneği

Kars'ta, aşıklar geleneği çok eskilere dayanır. Âşıklar, deyişlerini ve birbirleriyle olan atışmalarını saz ve kopuz ile yaparlar. Geçmişi Dede Korkut hikâyelerine ve Manas Destanı'na dayanan sözlü gele­nekler aşıkların anlatımları ile yayıldı. Kars Belediyesi´nin resmi internet sitesine göre Türkiye´de en çok aşık Kars doğumludur. Buna göre 450 aşıktan 200'e yakını bu şehirde doğmuştur. Murat Çobanoğlu ve Şeref Taşlıova, Kars'ın yetiştirdiği en önemli aşıklar arasındadırlar. Murat Çobanoğlu'nun ölümüyle birlikte burada her sene Türkiye Mu­rat Çobanoğlu Âşıklar Bayramı düzenlenmektedir. Yusufpaşa Mahallesi'nde bulunan bir kıraathanede yerli aşıklar saz çalarak deyişlerini ve atışlarını dinleyicilerine dinletirler. Merkezdeki işlek caddelerde bulunan kasetçiler ise her sabah aşıkların türkülerini dinletirler[50].

Dengbejlik geleneği

Aşıklar geleneğinin yanı sıra özellikle köylerde dengbej geleneğide devam ettirilmektedir. Dengbej, Kürtçe bir kelime olup Türkçe karşılığı yoktur. Dengbej kelimesinin anlamı sözü sözle aktarma anlamına gelmektedir. Deng, ses ve bêj’ söyle, aktar anlamındadır. Herhangi bir çalgıya ihtiyaç duyulmadan bir melodi ritmi yardımıyla insanlara geçmişte yaşanmış olaylar özellikle de birbirine kavuşamayan aşıklar anlatılır. Baştan başa doğayı, gülü-çiçeği, konuşmayı-sohbeti, insanların içinde kalmış söyleyecekleri, acı-tatlı, hikayeleri, gizli sevdaları, kavgaları-ihanetleri, yiğitlik-kahramanlıkları vs. Kürtlerin yaşamlarını her yönü ile sözlerinde (Klam) larında cok açık-berrak ve büyük bir özenle dile getirmişlerdir. Dengbêjler, doğanın, ovaların-yaylaların, özelliklerini, güzelliklerini, bazen yarin gerdanında işlemişlerdir .




EMRAH BAĞCI

KARS Kültürü

Kültür

Kars, kültürel yönden köklü temellere dayanmaktadır. MÖ 9000 yılına kadar uzanan tarihi geçmişi olan topraklar üzerinde birçok uygarlık hüküm sürdü. Bunların izleri günümüze kadar gelmektedir. Anadolu’ya açılan kapı özelliğini taşıması ile Saka - İskit devrinden günümüze kadar bir kültür mozaiğine sahiptir.
Gelenekler, görenekler, halk hikâyeciliği, maniler, türküler ve dengbejler kültürü zengindir. Bu zenginlik Kars’ın eski bir yerleşme merkezi olması, çeşitli kavimlerin çeşitli zamanlarda bu bölgede yaşamasından kaynaklanmaktadır. Bugün, Kars’ta derlenmiş olan halk edebiyatı verileri dışında; derlenmiş orijinal gelenek, görenek, ve kıyafetler de vardır. [47] [48]




EMRAH BAĞCI

KARS Üniversitesi

Üniversite

Kars'ta 1992'ye kadar bulunan tek yükseköğrenim kurumu Atatürk Üniversitesi'ne bağlı olan Kars Veterinerlik Fakültesi'ydi[3]. 1992 yılında 3837 sayılı kanunla kurulan Kafkas Üniversitesi hızla gelişip büyümekle, Kars merkez ilçesinin ve civar ilçe ve illerin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine önemli ölçüde katkılar sağlamaktadır.
Kafkas Üniversitesi'nde eğitim ve öğretim faaliyetleri önlisans, lisans ve lisansüstü düzeylerinde yürütülmektedir. Üniversite bünyesinde; 5'i Kars'ta olmak üzere 6 fakülte, 2'si Kars'ta olmak üzere 3 yüksekokul, 5'i Kars'ta olmak üzere 8 meslek yüksekokulu, 3 enstitü, 4 araştırma ve uygulama merkezi ve bir de Devlet Konservatuvarı mevcuttur[46].




emrah bağcı

KARS'ın Etnik yapısı ve dinleri

Etnik yapısı ve dinler

Etnik yapı

Kars, çeşitli etnik gruplarını ve mezhepleri barındıran zengin ve renkli bir kültüre sahiptir. Kars'ın toplumsal yapısı çeşitli etnik gruplarının kültürel gelenekleriyle harmanlanmıştır. Bu özelliğiyle de etkileyici bir kent durumundadır. Çok-kültürlülük sayesinde yörenin zengin bir folkloru ve şive ağız özellikleri bulunmaktadır. Kars'ın nüfusunu Azeriler, Terekemeler[44],Türkmenler, Kürtler ve Türkmenler oluşturmaktadır[45].

Din ve mezhep yapısı

Kars'ta yaşayan Müslümanların bir kısmı Şii ve bir kısmı Sünni'dir. Çok az sayıdaki Rus Malakanlar ve Almanlar ise Hıristiyan dinine mensup küçük bir azınlığı oluşturmaktadırlar.




EMRAH BAĞCI

KARS'ta fabrikalar

Fabrikalar

Kars genelinde sadece beş büyük fabrika vardır. Bunun dışında buradaki sanayiyi ayakta tutan Kars-Paşaçayır'da 7 Kasım 1975'te Bakanlar Kurulunun 7 Kasım 1975 gün ve 7/10992 sayılı kararnamesi ile kurulan Kars Organize Sanayi Bölgesi'ni de saymak mümkündür. Bu bölge 1.947.000 m2'lik bir alan üzerinde 75 parselden oluşmaktadır.[43] Kars'ta bulunan en önemli fabrikalar hakkında kısa bilgiler şu şekildedir:
  • Üçyıldız Değirmen Taşı Fabrikası:
Kars'ın en eski fabrikasıdır. 1961 yılında kurulmuştur. Yılda 72 çift değirmen taşı imal edilmektedir. Bu tesisde 10 kişi çalışmaktadır.[43]
  • Kars Şeker Fabrikası A.Ş.:
Erzurum-Kars karayolu üzerinde kurulu ve şehir merkezine 6 kilometre uzaklıkta 1993 yılında açılan fabrika da 267 işçi, 196 geçici işçi ve 105 memur çalışmaktadır.[43]
  • Kars Yem Fabrikası A.Ş.:
Merkeze yakın bir arazi üzerindeki bu fabrika 1969 yılında kuruldu ama ilk üretim 1975 yılında gerçekleşti. 1993 yılında bu fabrika özelleştirilmiştir. Kars Yem Fabrikası son yıllarda, ilde en yüksek kurumlar vergisini ödeyerek il genelinde vergi birinciliğini elinde bulundurdu. Fabrikada altı idari görevli ve 15 işçi çalışmaktadır.[43]
  • Kars Et Kombinası:
1972 yılında Et ve Balık Kurumu bünyesinde kurulan tesis 1995 yılında özelleştirilmiştir. Bu tesisin şimdiki adı Çelikler Turizm Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. (Kars Et Kombinası)'dir. Bu fabrikada 20 idari personel ve 79 işçi çalışmaktadır.[43]
  • Kars Çimento Sanayi Ticaret A.Ş.:
Çimento Fabrikasının 1969 yılında temeli atılarak; 1976'da işletmeye açılmıştır. 1985 yılında Türkiye Çimento Sanayi T.A.Ş.'nin bir işletmesi olarak müesseseye, 1987 yılı itibariyle de bağlı ortaklık haline getirilen tesis 1996'da özelleştirildiğinde Çimentaş İzmir Çimento Fabrikası T.A.Ş. tarafından satın alındı. Fabrikada 85 idari görevli ve 110 işçi çalışmaktadır.[43]
Diğer Sanayi Tesisleri:

Şehrin en işlek caddelerinden olan Ortakapı Mahallesi'ndeki Faikbey Caddesi ve Kazım Karabekir Caddesi'nin kesiştiği nokta
  • Kayalar Patoz İmalat Fabrikası
  • Figaro Endüstriyel Süt Ürünleri Sanayi Ticaret A.Ş.
  • Çelik Hayvancılık Sanayi Ticaret A.Ş.
  • Bilgir Kardeşler Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
  • Doğu Metal Sanayi Ticaret A.Ş.
  • Gökalp Mobilya Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
  • Kars Süt Ürünleri Sanayi (bakım-onarımda)

KARS'ta sanayi

Sanayi



Sanayi alanında son dönemlerde gittikçe büyüyen Kars'ta irili-ufaklı birçok fabrika kurulmuştur. Kentte yem, şeker, çimento, tuğla, ayakkabı ve süt ürünleri sektörlerinde çalışan birçok fabrika bulunmasına karşın; işsizlik oranı oldukça yüksektir. Özellikle bu durum nedeniyle kent, Türkiye'nin en fazla göç veren şehirlerinden birisidir.





EMRAH BAĞCI

KARS'ın Sosyo-ekonomik gelişmişliği

Sosyo-ekonomik gelişmişliği

Kars merkez ilçesi Türkiye genelindeki gelişmişlik grubu içinde üçüncü gelişmiş ilçeler grubunda yer almaktadır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi 0,48958 olan yöre gelişmişlik bakımından Türkiye'deki tüm ilçeler arasında 189. sırada yer almaktadır. Kars ili genelinde ise birinci sıradadır. Merkez ilçeler gelişmişlik sıralamasında ise 70. sırada kendine yer bulmaktadır.[41]
Merkez ilçedeki sosyo-ekonomik göstergeler ise şöyle sıralanabilir[42]:
şehirleşme oranı%68,79
nüfus artış hızı‰-5,96
nüfus bağımlılık oranı%54,29
ortalama hane halkı büyüklüğü%5,28
işsizlik oranı%11,49
okur-yazar oranı%87,33
bebek ölüm oranı‰60,24
vergi gelirlerinin ülke içindeki payı%0,05191
tarımsal üretimin ülke içindeki payı






emrah bağcı
%0,05045

KARS'ta tarım ve hayvancılık sektörü

Tarım ve hayvancılık sektörü

Merkez ilçe genelindeki uzun süren kış mevsimi tarımsal üretimi etkilemektedir. Yılda sadece bir kez ekin biçin yapılır. Hububat ve yem bitkileri üretiminden sadece buğday, arpa, korunga, yonca ve fiğ yetiştirilirken, endüstri bitkilerinden sadece şeker pancarı ve patates üretimi yapılmaktadır. Baklagil üretiminde ise sadece fasulye ve yeşil mercimekten bahsedilebilir. Sebze ve meyve üretimi konusunda Kars iline bağlı en fakir yer olan merkez ilçede sadece salatalık, maydanoz, soğan ve marul yetiştirilmekte ve buda üretici olan kesim tarafından tüketilmektedir. Yani bu ürünlerin pazarlanması söz konusu değildir. Yörenin büyük bir kısmında tarımsal mekanizazyondan bahsetmek mümkündür. Son yıllarda tarım için gerekli olan araç ve gereç sayılarında bir artış sözkonusudur[39].
Kars merkez ilçesi ve buraya bağlı köylerdeki en temel ekonomik sektör hayvancılıktır. Yöredeki coğrafi şartların kısıtladığı tarımsal üretimden ele geçen gelirin yetersiz kalması beraberinde hayvancılık sektörünün güçlenmesini getirmektedir. Yöre insanı mera ve çayırların fazlalığı sayesinde hayvancılıkla uğraşarak geçimlerini sağlamaktadırlar. Ancak otlak alanların çok oluşu bile yörede modern usullerle hayvancılığın yapılmasına katkı sağlamamaktadır. İlçe genelinde hayvancılık genellikle aile ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapılan bir faaliyettir. Burada üretilen kaşar ve bal haricindeki ürünler pazarlanmamaktadır. Ticari amaçlı hayvancılığa geçilebilmesi için son dönemlerde özellikle köyler başta olmak üzere Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri açılmaktadır. 2005 verilerine göre il merkezinde 43.450 koyun, 12.549 keçi, 53.494 sığır ve 5.050 tek tırnaklı hayvan bulunmaktadır. Bunun dışında merkez ilçe genelinde 25.000 kaz, 9.000 hindi ve 30.000 adet tavuk bulunmaktadır. Bu tavuklardan elde edilen yumurta sayısı ise yıllık 1.800.000'dir. Yetmiş köyün yarısında ise bal üretimi yapılmaktadır. Toplam 6.050 kovan sayısına sahip ilçe genelinde yıllık 121 ton bal üretilip satılmaktadır[40].



emrah bağcı

KARS'IN ÇALIŞAN NUFÜSÜ

Çalışan nüfus

Aşağıda çalışan nüfusun sektörlere dağılımı görülmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere bu nüfusun çok büyük bir kısmı tarım ve hayvancılık sektöründe çalışmaktadır.
Çalışan nüfusun sektörlere göre dağılımı (rakamlar %'lik ifade etmektedir)[38]
iyi tanımlanmamış sektör0,19
toplum hizmetleri ile sosyal ve kişisel hizmet sektörü13,21
Mali kurumlar, sigorta, taşınmaz mallar ve kurumlarda0,49
Ulaştırma, haberleşme ve depolama sektöründe1,40
Toptan, perakende, lokanta ve otellerde2,66
İnşaat sektöründe1,70
Elektrik, gaz ve su hizmetlerinde0,19
İmalat sanayinde2,71
Madencilik ve balıkçılık0,02
Tarım ve hayvancılık sektöründE




EMRAH BAĞCI
77,43

KARS EKONOMİSİ

Ekonomi

Ana madde: Ekonomi
Kars'ta en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Çayır ve otlak alanlarının geniş yer kaplaması küçük ve büyük baş hayvancılığı geliştirmiştir.[9] Kümes hayvancılığı da oldukça gelişmiştir. Ayrıca hayvan ürünleri de halkın en büyük geçim kaynaklarındandır. Zavod[3] denilen mandıralarda bu ürünler işlenerek Türkiye'nin dört bir yanına dağıtılır. Özellikle, Kars Kaşarı ve Kars Balı'na Türkiye genelinde ciddi talep vardır. Kars Kaşarı, İzmir Enternasyonal Fuarı'nda yine burada üretilen gravyer, beyaz peynir ve kreması ile birlikte 1937'den 1950'ye kadar Türkiye birincilik ödülünü almıştır.[36] Kars Balı ise tamamen organik bir üründür. Bu bal Kars ve Ardahan'ın mera ve yaylalarında doğal olarak yetişmekte olan çok sayıda polen ve nektar kaynağı çiçekten üretilmektedir. Bu bitkilerin yetişebilmesi için herhangi bir ilaçlama ve gübreleme işlemi yapılmamaktadır. Bu balı Kafkas Arısı ırkı yapmaktadır.[37] Ekili alanların %90'dan fazlası tahıl üretimine ayrılmıştır. Tahıl türleri arasında buğday başta gelmekle birlikte, bazı yıllar arpa üretiminin buğdat üretimini geçtiği olur. Kış sebzesi olarak lahana ve şalgam yetiştirilir. Üretim bakımından önde gelen kuru sebze patatestir. Ayrıca, yulaf da yetiştirilen tahıllar içerisindedir. Yer altı kaynakları bakımından oldukça yoksul olan yörede magnezit ve asbest yatakları mevcuttur .


EMRAH BAĞCI

KARS'IN TARİH ÖNCESİ DÖNEMLERİ VE DURUMU

Tarih Öncesi Dönemler

Paleolitik Dönemden İlk Tunç Çağına[

Kars yöresinde Alt Paleolitik Dönemin hareketli olduğu kazılarda ele geçen buluntulardan saptanmıştır. Tombultepe'de bu döneme ait şölyen-aşölyen tipte işlenmiş el baltaları ve büyük yongalar bulunmuştur. Merkez ilçenin yaklaşık 18 kilometre[27] uzaklığında bulunan Borluk Vadisi'nde musteryen tipte araç; Ağzıacık Suyu'nun batısında ise bazalttan yapılmış ve çok aşınmış bir uç bulunmuştur. Bu örnekler Orta Paleolitik Dönemden kalmıştır. Üst Paleolitik Dönemde yöre insanlarının avcılık ve toplayıcılık ile ilgilendiklerine dair bilgi, yapılan kazılar sonucunda elde edilen araç-gereçlerden tespit edilmiştir. Ayrıca bu dönemde Camışlı Köyü'nde dağ keçileri ve geyiklerinin resmedildiği duvarlar bulunmuştur.
Paleolitik Dönemin hemen ardından gelen Mezolitik Dönemde mikrolit adı verilen küçük araç ve gereçlere rastlanmıştır.
Neolitik Dönemde yörede henüz doğru anlamda yerleşmelerden söz etmek mümkün değildir. Çıldır Gölü üzerinde bulunan Akçakale Adası'nda bu döneme ait taş anıtlar ve duvar resimleri bulunmuştur. Burada o dönem menhirlerine, dolmenlerine ve kromleklerine rastlanmıştır. Avrupa kültürüne has bu dolmenler doğuda ilk kez Kars'ta görülmüştür.
Azat Köyü'nde, bakır madeninin kullanılmaya başlandığı Kalkolitik Dönemde, yapılan araç-gereçlere ait buluntular elde edilmiştir. Bunun dışında bakır ve kalay madenlerinin ilk kez karıştırıldığı Tunç Dönemine ait çanak, çömlek ve değişik gereçler de bulunmuştur. Kars Kalesi mevkiinde bu döneme ait bir açkı taşı, el değirmeni taşları, bir çekiç, delinmiş üstü çizgili ve süslü hayvan, küçük bir taş hayvan, el yapımı çanak-çömlekler ve yapı kalıntıları olduğu düşünülen iri taş yıkıntıları bulunmuştur[28].

Yazılı Tarih Dönemleri

Urartular Döneminden Persler Dönemine


Urartu çivi yazısı
Kars yöresinde yazılı tarih Urartuların bölgede hüküm sürmesi ile başladı. M.Ö. IX. ve VI.yüzyılları arasında bölgeyi hakimiyeti altına alan Urartular büyük bir krallıktı. Ayrıca bu krallığa bağlı yerli krallıklar da mevcuttu. Kars'taki krallığın ismi Diauekhi Krallığı idi. Yöre insanlarının o dönem vergi olarak hükümrana altın, gümüş, tunç, at, sığır ve koyun ödedikleri saptanmıştır.
M.Ö. 550 yılında Urartular'ın Persler egemenliğine girmesiyle yöre için yeni bir tarih sayfası açılmıştı. Pers hükümdarı krallar kralı lakaplı imparator I. Darius ülkeyi satraplık adı verilen 23 büyük ve 127 küçük birime bölüp yönetmişti. Kars o dönem 18. Saptrak'lık içinde yer almıştır. Bu yöre, Kral Darius'a her yıl 400 gümüş talent ve 20.000 at göndermekle yükümlüydü. Perslerin ardından bu yöre sırasıyla Arakslar, Tigranlar ve Sasanilerin eline geçmişti[29].

İslamiyet'in Yayılış Dönemi[

Bugünkü Doğu Anadolu Bölgesi'ni ele geçirme amacıyla 638 yılında Araplar ilk seferine başlamışlardı. Halife Ömer döneminde İslam ordusunun kumandanı olan İlyas bin Gazem komutasındaki Arap ordusu bu yılda ancak Van Gölü yöresine kadar ilerledi. 642 yılında bölgeye bu seferde Habib bin Mesleme komutasındaki ordu sefere girişti. O dönem Kars'ı da ele geçirmek isteyen kuvvetler sadece Divin'i almışlardı. Kars 646 yılında Araplar'a kendiliğinden teslim olmuş ama halkın büyük bir kısmı Selçuklular'ın bu bölgeye geldiği 1064 yılına kadar yani 420 yıl boyunca Hıristiyan olarak kalmışlardı. Bu dört asırda Müslüman Araplar, Bagratlılar ve Bizanslılar arasında sürekli el değiştiren yöre Alparslan'ın Malazgirt Muharebesi'nden sonra Türkler'in eline geçmişti. Bu dönem ile bilinmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi de Kars'ın, Ermeni-Gürcü Bagrat Krallığı'na başkentlik yapmış olmasıdır.

Selçuklular Dönemi[

Alparslan'ın 1064 yılında Anadolu'ya düzenlediği sefer neticesinde bölge Selçuklular egemenliğine girmişti. Alparslan ve oğlu Melikşah'ın dönemlerinde yöre savaş yüzü görmeyen, ancak Melikşah'ın vefatı ile onun oğulları olan Muhammed Tapar, Berkyaruk ve Sencer arasında tahta çıkma mücadelesi baş göstermişti. Bununla birlikte artan düzensizlik Kars yöresini de etkilemişti. Muhammed Tapar ile Berkyaruk 1103 yılında o dönemin en önemli şehirleri arasında sayılan Divin'de karşı karşıya geldiler. Tarihte Divin Savaşı adını alan bu çarpışmanın galibi Berkyaruk oldu. Bölgeyi bir süre idare eden Berkyaruk'un ölümüyle idare yetkisini Muhammed Tapar aldı. Bundan kısa bir süre sonra Saltuklular Ani şehrine girmiş fakat Gürcüler'le yaptıkları savaşı kaybedince yöreyi onlara bırakmışlardı. 1164'te, yöre tekrar Selçuklular'ın eline geçti. Bu zamandan sonra tekrar bir Gürcü akını olmaması için yöredeki önemli kalelerin surları ve burçları onarıldı ancak 1174'te Gürcü Kralı III. Georgi'nin saldırısıyla yöre yeniden el değiştirdi. Neticede yapılan bakım ve onarım çalışmalarının yetersiz kaldığı anlaşıldı. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı'nın ardından tüm bölge Moğollar'ın hakimiyeti altına girdi. Yöre daha sonra Altınordu Devleti, Karakoyunlular ve Akkoyunlular'ın egemenliği altına girdi.

Osmanlılar Dönemi


Tahta geçtikten 14 yıl sonra Kars'ı Osmanlı topraklarına katan genç Süleyman

Özellikle 19.yüzyılda Osmanlılar ile Ruslar arasında paylaşılamayan Kars'ın savaş sonrası Ruslar tarafından alınışının tasviri (1828). Arka planda Kars Kalesi
Yavuz Sultan Selim doğuya yapmış olduğu son seferinde yöreyi Osmanlı topraklarına katmak istemişsede bunu gerçekleştiremeden İstanbul'a dönmüştü. 1534 yılında ise oğlu Kanuni Sultan Süleyman tarafından Osmanlı Devleti topraklarına bu yöre dahil edilmişti. Kars 19. yüzyıla kadar birçok kez Ruslar ve İranlılar'ın saldırısına uğradı. Bu yüzyılda Ruslar ve Osmanlılar arasında sürekli el değiştiren yöre, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus ordusunun komutanı olan İvan Paskeviç tarafından ele geçirildi. Kars'ı Rus topraklarına katan Paskeviç, 11.000 Osmanlı askerini de esir almıştı. Bundan kısa bir süre sonra Osmanlılar tarafından alınan yöre 1877-1878 yılları arasında yaşanan ve 93 Harbi olarak bilinen savaşın ardından şehir kırk yıl kadar Rusya'nın kontrolünde kaldı. 1918'de Bolşevik İhtilali'nin ardından yapılan Brest-Litovsk Antlaşması ile Osmanlılar'a bırakıldı. Kısa bir süre sonra, önce Ermeni egemenliğine giren yöreyi daha sonra İngilizler ele geçirdi. Kars'ı daha sonra Ermeniler'e ve Gürcüler'e bırakan İngilizler buradan çekildi.
25 Nisan 1918'de Kars, kırk yıldan sonra tekrar Osmanlı topraklarına dahil edildi. Mart-Nisan 1918'de Ermeniler tekrar şehre girmiş, Osmanlı ordusu buradan çekilmeye mecbur kalmıştı. Buna engel olmak isteyen Karslılar kendi imkânları dahilinde, Wilson Prensipleri'ne uyarak 5 Kasım 1918'de Milli İslam Şurası adıyla demokratik bir yerli hükümet kurdular. Batum, Artvin, Ahıska, Ahılkelek, Nahcıvan ve Ordubad'daki halk Kars'taki bu yerli hükümete katılarak sancak ve ilçe teşkilatını kurdular. Böylece, başkenti Kars olan 36.000 km²'lik bölgede yerli Türk hükümeti kuruldu. Bu hükümet 18 Ocak 1919'da 131 temsilcinin katılımıyla gerçekleştirilen Büyük Kongre ile Güneybatı Kafkasya Cumhuriyeti adını aldı.
Kars, Kurtuluş Savaşı'yla 30 Ekim 1920'de Türk kuvvetleri tarafından alındı. Kars halkının Türk milli mücadelesinde gösterdiği fedakarlıktan ötürü şehre Gazi ünvanı verildi. 1921 yılında yapılan Moskova ve Kars Antlaşmaları'yla yeni sınırlarına kavuşan Kars, Cumhuriyet'in ilanından sonra aynı adlı ilin merkezi yapıldı[30][31]

Cumhuriyet Dönemi[

Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Türkiye'nin kuzeydoğusundaki sınırların bir kısmına sahip şehir, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Fırkası'nın devamı olan CHP'nin kalesi konumundaydı. Bu durum 90'lı yılların ortalarına dek böyle devam etti. 1992 yılında Kars'a bağlı olan Ardahan ve Iğdır ilçeleri o dönemin Bakanlar Kurulu'nun aldığı bir kararla il yapıldılar.
Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan Dağlık Karabağ Savaşı süresinde, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri'nin desteği[32] ile Karabağ Ermeni güçlerinin Azerbaycan'ın Kelbecer bölgesini zapt etmesi[33] nedeniyle, 1993 Nisan ayında Türkiye, Ermenistan'a tüm yolları kapatmıştır[34]. Bu durumda Ermenistan ile Türkiye arasındaki eski Doğu Sınır Kapısı da, Azerbaycan'a destek ve Ermenistan'a baskı amacıyla Türkiye tarafından kapatılmıştır.[35]


EMRAH BAĞCI

KARS Etimolojisi

Etimoloji

Kâşgarlı Mahmud eserlerinde Kars kelimesi için: deve veya koyun yününden yapılan elbise ve karsak derisinden güzel kürk yapılan bir hayvan, bozkır tilkisi, olarak söz eder. Bir kaynağa göre Kars adı, M.Ö. 130-127 tarihleri arasında Kafkas Dağlarının kuzeyinden gelen Bulgar Türkler'inin Velentur boyunun Karsak Oymağı'ndan gelmektedir. Türkiye'de bundan daha eski Türkçe isim taşıyan bir şehrin daha olmadığı sanılmaktadır.[9][24]
Bölgenin 9. yüzyıldaki (Yaklaşık M.S. 888) adı literatürde Vanand'dır. M.S. 928'den 961 yılına kadar Kars bölgenin başkentliğini yapmıştır ve eldeki bulgular şehrin o zamanki adının Ermenice: Ղարս "Ghars" veya Կարս "Kars" olduğunu göstermektedir.[25]
Aynı zamanda Kars şehrinin adını Gürcüce dilinde kapı kenti anlamına gelen Kariskalaki kelimesinden aldığı da söylenmektedir .


EMRAH BAĞCI

KARS NÜFUSU

Nüfus  

EMRAH BAĞCI

 

YılToplamŞehirKır
1965[12]78.64441.37637.268
1970[13]91.92753.33838.589
1975[14]97.22554.89242.333
1980[15]102.28658.79943.487
1985[16]113.66069.29344.367
1990[17]120.35178.45541.896
2000[18]114.07178.47335.598
2007[19]110.44376.99233.451
2008[20]110.28375.29134.992
2009[21]111.51176.72934.782
2010[22]108.06473.82634.238
2011[23]111.00876.92834.080

KARS İKLİMİ VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

İklimi ve bitki örtüsü

İklimi

Kars'ta karasal İklim hakimdir. Kars yaylalarının Kars-Ardahan yöresine ait olan iklimi, yüksek ve denizden sıradağlarla ayrılmış olduğundan çok serttir. Kışları kurak, yazları ise yağışlı geçen ilde en kurak geçen mevsim olan kışın sıcaklıklar zaman zaman -39 °C'ye kadar düşer. Karla kaplı gün sayısı ortalama 120'den fazladır. Burada don vakalarına sıklıkla rastlanmaktadır.[9]
AylarOcaŞubMarNisMayHazTemAğuEylEkiKasArl
Ort.En Yüksek °C8.48.818.824.027.031.435.435.432.626.819.013.2
Ort.En Düşük °C-31.6-33.1-30.2-18.4-6.0-2.81.81.6-3.8-15.8-29.4-30.4
Kaynak:[10]

Bitki örtüsü

Ormanların çok yer tutmadığı şehrin doğal bitki örtüsü bozkırdır. Kars coğrafyası, önemli ekolojik sistemlerden sayılan plato ve dağ ça­yırlarına ev sahipliği yapmaktadır. Burada 1250'ye yakın tohumlu bitki doğal olarak yetişir. Bu bitkilerden 100 adeti dünyada başka hiçbir yerde yetişmeyen nadir bitki türleridir. Kars adını taşıyan birçok bitki çeşidi vardır. Örnek olarak: lathyrus karsianus, festuka karsiana, allium karsianum, caucalis karsianum ve nonea karsensis bunlardan birkaçıdır.
İlkbaharın gelmesi ile birlikte yörede kardelenler ve düğün çiçekleri açar. Ayrıca bahar aylarında yapılan tarla sürümlerinde ortaya çıkan lathyrus tuberosus yani koşkoz, yumrularının soyulması ile yenir. Bunun yanı sıra topuz dikeni, deli haşhaş, ısırgan otu, mantar, evelik, aş otu, kuşyemi ve yemlik gibi doğal bir şekilde yetişen bitkiler kaynatılarak yenir. Kars'ta sanayinin yeterince gelişmemesi olumsuzluk olarak değerlendirilse de toprak ve su kirlenmesinin pek yaşanmadığı bir olumlu özellik söz konusudur.[11]

EMRAH BAĞCI

KARS'IN COĞRAFİ KONUMU

Kars merkez ilçesi, Doğu Anadolu Bölgesi'nin, Erzurum - Kars Bölümü'nde yer alır. Kuzeyinde; Susuz, Arpaçay ve Akyaka'yla, doğusunda; Ermenistan'la, güneyinde; Digor ve Kağızman'la, batısında ise Selim ve Erzurum sınırlarıyla çevrilidir. Merkez ilçe yedi ilçe içinde sadece Sarıkamış ile komşu değildir. Serhat şehri Kars'ın bazı merkezlere olan uzaklığı şöyledir .

bazı yurt içi merkezlere olan mesafe [8]
GüzergahMesafe
Kars-Ardahan93 km.
Kars-Iğdır140 km.
Kars-Erzurum202 km.
Kars-Erzincan390 km.
Kars-Ankara1064 km.
Kars-İstanbul1426 km.
Kars-İzmir1702 k  

KARS RESİMLERİ

RESİMLER 10 Punto 12 Punto 14 Punto EMRAH BAĞCI

Kars'tan bir görünüm Kars'tan bir görünüm Kars'tan bir görünüm Kars'tan bir görünüm
 Kars'tan bir görünüm Kars'tan bir görünüm Kars'tan bir görünümKars'tan bir görüntü
 Kars'tan bir görünüm Kars'tan bir görüntüKars'tan bir görüntü Kars'tan bir görüntü
 Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümkars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
 Sarıkamış'tan bir görünümSarıkamış'tan bir görünüm Sarıkamış'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan biar görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm
Kars'tan bir görünümKars'tan bir görünüm